DÜRTÜSELLİK, DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
- Ezgi Tan
- Oct 28, 2020
- 2 min read
Updated: Nov 8, 2024
Daha sonra pişman olacaksın. Peki neden yapıyorsun?
Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite (DEHB) bozukluğu dediğimizde aklımıza ilk gelen şeyler tıpkı tanının adında da olduğu gibi aşırı hareketlilik ve dikkatsizlik olur. Fakat DEHB’de en önemli belirtilerden biri dürtüselliktir. Dürtüsellik, ileriyi düşünmeden hareket etme eğilimidir. Daha dürtüsel olan insanların, önceden planlamadan ve sonuçlarına bakmadan hareket etme olasılıkları daha yüksektir. Bu kişiler istekleri ertelemede ve kendini durdurabilmede zorlanma yaşar. Dürtüsellik, aslında hiperaktivite olarak düşündüğümüz pek çok belirtinin asıl kaynağıdır. Diğer insanlara müdahale etme ve sabırsız olma gibi şeyler genellikle düşünmeden hareket etmekle, istekleri ertelemekte zorlanmayla ilgilidir.
Bir diğer taraftan dikkat eksikliği olarak düşünülen durumların temelinde de dürtüsellik yatabilir. Örneğin, başlanılan işi bitirememek, bir göreve odaklanamamak ve dikkatinizi çeken daha ilginç şeylere kaymak “dikkatsizlik” problemidir. Ama burada aynı zamanda bir “dürtüsellik” sorunu da vardır çünkü dikkat dağınıklığı, bir çeşit düşünmeden, sonuçlarına bakmadan hareket etme biçimidir. Bu örneklerde olduğu gibi, dürtüselliği DEHB’deki pek çok belirtide ve kişilerin yaşamındaki pek çok örnekte görebiliriz.
Dürtüsellik Ne Gibi Sonuçlar Doğurur?
Aslında dürtüsellik planlama gerektirmeden harekete geçilen, özellikle yaratıcılık gerektiren, hızlı işleyen veya öngörülemeyen işlerde bize oldukça yardımcı olan bir özellik olsa da planlama, strateji ve öz disiplin gerektiren durumlarda her şeyi berbat edebilir. Dürtüselliğin, canlandırıcı ve tehlikeli olan iki boyutu vardır. Dürtüsellik kişilerin risk almaya daha yatkın olmalarına neden olur ve iradenin gücü ortadan kalktığında da yıkıcı davranışlar gözlemlenebilir. Bazen de kişilerin hayatında açıkça gözlemlenebilen problemlere yol açabilir. İşte bazı yaygın örnekler;
Çok fazla içme ve sonucunda problem yaşamak
Eğlence ve heyecan arayışıyla madde kullanımı
Kontrolsüz cinsel ilişkiye girmek
Çok fazla para harcamak
Sağlıksız alışkanlıklar edinmek
Günümüzde reklam ve pazarlama dünyasının, ihtiyacımız olmayanı ihtiyaç haline getirmeye çalıştığını, maddi ve manevi tüketim konusunda dürtülerimizi harekete geçirmek için çalıştığını düşünürsek DEHB’liler bunun için adeta çantada keklik gibidir.
Dürtüselliğe Yönelik Müdahaleler Neden Önemli?
DEHB, bireyde birçok eksende sorunlar ortaya çıkaran belirtiler kümesidir. Dürtüsellik de yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen ve tedavide göz önünde bulundurulması gereken önemli bir etkendir. DEHB psikoterapisinde yapılabilecek en önemli katkılardan birisi dürtüsellik sorununa karşı kişinin içgörü kazanmasına yardımcı olmak ve özgün baş etme beceriler geliştirmesini desteklemek olacaktır. DEHB’ye dair çözümlerimizde dürtüselliği de hesaba katmak ve buna yönelik stratejiler geliştirmek bu durumla başa çıkarken önemli ölçüde faydalı olur.
Negatif Sonuçların Listesini Yapın!
Kişilerin dürtüsel davranışların sonucuna dair telefonlarında bir liste yapmaları ve potansiyel olumsuz sonuçları yazmaları işe yarayabilir. Bazen tek bir duraksama kişiyi o eylemden alıkoyabilir. Örneğin, Starbucks’ın camında gözünüze çarpan kremalı tatlıyı yemeden notlarınıza baktığınızda eğer yerseniz ne gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşabileceğinizi hatırlatabilir.
Tüm gün pişmanlık hissedeceğim.
Fazla şeker aldığım için yorgunluk duyacağım.
Bu kadar az miktarda çok kalorili bir şey yediğim için pişman olup tüm gün aç kalacağım.
Zayıflama planlarım gerçekleşmeyecek.
Tatlı krizim için meyveli yoğurt yiyebilirdim.
Böyle bir listeye baktığınızda kremalı pastayı hala isteyip istemediğinizi 1-10 arası değerlendirdiğinizde en fazla 2-3 verirdiniz. Bu örnekte olduğu gibi dürtüsel davranışların muhtemel sonuçlarını akılda tutmak ve içgörü kazanmak sorunlu davranışları önlemeye yönelik bir adım olabilir.
Sonuç olarak dürtüsellik, DEHB’nin pek çok semptomunun temelini oluşturmaktadır. DEHB’nin psikoterapisinde dürtüselliğe yönelik baş etme becerilerinin geliştirilmesi ise tedavi sürecinde oldukça destekleyici olacaktır.
Ezgi Tan
Comments